Book of Fallen Kitap Kazancın Anahtarı

Şimdi dürüst olalım… Bir slot oyununun adında “Fallen” geçiyorsa, insanın aklına ya mitoloji gelir ya da mezarlık. Ama işin rengi öyle değil dostum. Book of Fallen, seni çakallara mezar etmeye değil, kasayı taşırmaya geliyor. Tabii biraz cesaretin varsa.

Ben de ilk gördüğümde “Aman Indiana Jones havası var ama kim bilir nasıl kazıklar?” dedim. Ama yok abi, öyle değilmiş. O kitap dönüyor ya… Allahım, bir dönüyor, sonra bir aydınlanma geliyor. Öyle bir heyecan ki sorma. Hani bazen hayat bir spin gibi dönüyor diyorlar ya, bu oyun onun kitabı resmen.

Kazmaya Başlamadan Hazine Bulunmaz

İlk turlarda diyorsun ki, “Ee ne var bunda, başka oyunlar gibi işte.” Sonra bi’ bakmışsın, o meşhur kitap üç tane gelmiş. Ekran birden değişiyor. Bir sembol seçiyorsun. Bir tıkla kaderin değişiyor resmen.

İşte o an var ya… Kalp sıkışıyor. Diyorsun ki “Ulan ya 10 verir, ya keşke explorer çıksa.” Çıkıyor mu? Vallahi çıkıyor. Bir dönüyor ekran, seçtiğin sembol ekranı kaplıyor. Çarpanlar desen can yakar cinsten. Böyle gözlerin dolar, bir sevinç dalgası geçer üstünden.

Slotter Olmadan Bu Kitap Açılmaz

Bak, işin sırrı sadece oyunda değil. Onu nerede oynadığın da mühim. Slotter bu konuda harbiden elini taşın altına koymuş. Tıkla, gir, oyna. Ne kasma var, ne sıkıntı. Hele ki o kitapla gelen freespin anında anında yükleniyor, misss!

Slotter, paranın peşinde değil, oyuncunun yanında. Bu da Book of Fallen gibi yüksek tempolu slotlarda lazım olan güveni veriyor. Hani bir kitap açılıyor, seni tarih öncesine fırlatıyor gibi. Slotter da seni bugüne bağlıyor. Çekim yapacağım diyorsun, 2 dakika sonra hesabına düşüyor. Hayır şaşırıyorum, çünkü bu zamanda bu hız nadir.

Kitabın Arasında Para Var

Oyunda her şey kitapla başlıyor, kitapla bitiyor. Kazanmak için de kaybetmek için de. Ama işin güzelliği şu: Book of Fallen seni yavaş yavaş içine çekiyor. Böyle tarihi, gizemli atmosfer bir yanda; ekrana düşen semboller, wild’lar, kitaplar öbür yanda. Hangisine bakacağını şaşırıyorsun.

Biraz gözünü seveyim diyen semboller, biraz da “gel, beni seç” diyen kitap… Ortaya çıkan manzara tam bir şölen. Üstelik her turda acaba mı diyorsun. Bu “acaba”lar var ya… Oyunu daha da çekici yapıyor.

Ve bir noktadan sonra şunu diyorsun: “Ben bu oyunu sevdim. Lanetli değil, bereketli bu kitap.”

Son bir cümleyle bitireyim…
Kimi zaman hayat, seçtiğin sembolle şekillenir. Slotter sayesinde o sembol, bir anda kaderin olur. Book of Fallen, işte tam da böyle yazılır.